REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
Metin Ünyay – All The World

Uzmanlardan sünnet uyarısı

  • 1.110 kez görüntülendi.

Uzmanı Doç. Dr. İrfan Serdar Arda, sünnetin cerrahi bir müdahale olduğunu belirterek çocukların küçük olması yapılacak cerrahi girişim için bir engel oluşturmadığını söyledi.

YıldızlıGüven Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. İrfan Serdar Arda, sünnetin cerrahi bir müdahale olduğunu belirterek çocukların küçük olması yapılacak cerrahi girişim için bir engel oluşturmadığını söyledi.

Sünnetin bebeklik çağından yapılmasından yana olduğunu belirten Dr. Arda “Çocukların küçük olması yapılacak cerrahi girişim için bir engel oluşturmaz. Kişisel düşüncem, ‘isteğe bağlı’ sünnetin bebeklik çağında yapılmasının daha uygun olduğu yönündedir. İleri yaşlarda yapılacak sünnet gibi basit de olsa herhangi bir cerrahi işlem, çocukta hekim ve hastane korkusunun gelişmesine neden olabilir. Çevresini algılayabilen, hele de okul çağına gelmiş çocuklara ne yapılacağı önceden mutlaka anlatılmalıdır. Kuşkusuz ki her ana-baba çocuğu için en iyisini ister, onların acı duymalarından en az onlar kadar rahatsız olur. Ama, sonuçta vücuduna bir işlem yapılacak ve acı çekecek olan çocuktur, ana-baba değil. Bu nedenle çocukların kendilerine ne yapılacağını bilmeleri onların hakkıdır. Sünnet yapılacak bir çocuğun; ‘fotoğrafın çekilecek’, ‘boyama yapılacak’ gibi sözlerle kandırılması çok yanlıştır. Hekime düşen en önemli görev, hem aileyi hem de çocuğu en doğru biçimde bilgilendirmek olmalıdır” dedi.

ÇOCUK SÜNNETE İYİ BİR ŞEKİLDE HAZIRLANMALI

Sünnet öncesi yapılacak işlemlerin çocuğa anlatılması gerektiğine işaret eden Dr. Arda,”Bir çocuk sünnet öncesinde kendisine yapılacak işlemler anlatılarak “iyi bir şekilde” sünnet olmaya hazırlanmışsa sorun yoktur. Ancak, deneyimlerim bunun her zaman böyle olmadığı yönündedir. Her ne kadar hazır olsalar da, çocukların büyük bir kısmında “ağrı duyma” konusundaki endişe masaya yattıklarında ortaya çıkar. Böyle bir durumda, hele de cerrahi işlem başlamışsa, çocuğun kollarından ve bacaklarından sıkıca tutulmaları gerekir ki, sevinçle başlayan bir olay işkenceye dönüşüp herkesin üzülmesine, ama daha da kötüsü çocukta çok ciddi bir hekim ve hastane korkusunun doğmasına yol açar. Zorla sünnetin yapılması bir çocuğun yaşayabileceği en büyük travmalardan biridir. Bu nedenle, yeterli hazırlık yapılmamış çocuklarda lokal anestezi ile sünnet yapılmasının hiç uygun olmadığı kanısındayım” diye konuştu.

REKLAM YADA PARA KAZANMAYA YÖNELİK UYGULAMALARIN YARARI YOK

Sünnetin sadece reklam ya da para kazanmaya yönelik olarak farklı yöntemlerin uygulanmasının hiçbir yararı olmadığını kaydeden Dr. Arda, “Sünnet işlemi sırasında lazer kullanılmaz. Lazer çok pahalı bir yöntemdir ve sünnet için zaten gereksizdir. Sünnet cerrahi bir işlemdir. Bu nedenle, mutlaka cerrahi ilkelere uygun olarak ve uygun koşulların olduğu ortamlarda yapılmalıdır. Sünnet sonrasında en sık görülebilecek başlıca iki komplikasyon olan ‘kanama’ ve ‘enfeksiyon’ olasılığı, bu kurallara titizlikle uyulduğunda en aza indirilmiş olur.’Laser ile sünnet’ ise, deyim yerindeyse bir ‘şehir efsanesi’dir. Sünnet işlemi sırasında laser kullanılmaz! Laser çok pahalı bir yöntemdir ve sünnet için zaten gereksizdir. Aslında ‘lazer’ olarak bilinen aygıt, ameliyat sırasında kanamayı durdurmak için kullanılan ‘koter’dir. Ancak, ne yazık ki, bazı kişiler bu aygıtı ‘laser’ olarak tanımlayıp aileleri yanıltmaktadır. Koterin, laser ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur! Sonuç olarak, çocuklar ile ilgili olarak yapılacak her türlü cerrahi işlemde olduğu gibi sünnet için de en uygun adres Çocuk Cerrahisi klinikleridir. Sünnetin, genellikle çocukların yaşamlarında ilk karşılaştıkları (ve son olmasını dilediğim) cerrahi bir işlem olduğu her zaman akılda tutularak konusunda deneyimli hekim ve merkezlerde yapılması gerektiği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ